23 Ekim 2015

Peekay (PK)







          Geçenlerde oyunculuğunu çok beğendiğim Amir Khan’ın son filmini aldım ve heyecanla izlemeye koyuldum. Ancak filmin ortalarına doğru hayal kırıklığı hissetmeye başladım. 3 İdiot ve Taare Zameen Par  en sevdiğim filmler arasında olunca  Amir Khan’dan yine bir o kadar kaliteli bir film bekliyordum sanırım. Dikkatim dağıldı ve merakım tükenmeye başladı derken filmin seyri bir anda değişmeye başladı ve bana eski heyecanımı geri verdi. İzledikçe Peekay ile düşünmeye, sorgulamaya ve tespitler yapmaya başladım.


          Öncelikle filmi biraz tanıyalım. Amir Khanın daha önce oyunculuğunu üstlendiği 3 idiots’un yönetmeni Rajkumar Hiranide son derece esprili ve sosyal mesajı olan bir film, Peekay. Başrollerini  Anushka Sharma ve Sanjay Dutt’ın paylaştığı film bizleri eğlendirici bir o kadar da düşündürücü manevi bir yolculuğa çıkarıyor. Bu film daha henüz çekimlere başladığında güçlü eleştiriler aldığı gibi vizyona girince ise izlenme rekorları kırmış. Düşündürücü, güldürücü ve sosyal içerikli bir konusu var. Filmin özeti ise şu: Pekaay başka bir gezegenden keşif için Dünyaya geliyor. Dünyaya gelir gelmez uzay gemisinin kontrol kumandasını çaldırıyor ve trajikomik serüveni başlıyor. Sorduğu kimselerden sana ancak Tanrı yardım eder, Tanrı bilir gibi cevapları alınca kumandasını bulabilmek amacıyla Tanrı’nın peşine düşüyor. Ancak Hindistan’da birçok dinin olduğu düşünülürse Tanrı’yı bulmak tabii olarak imkansız hale geliyor. Sorduğu herkes kendince doğru yönü gösteriyor. Çevresindekileri anlamaya çalıştıkça daha çok kafası karışıyor, kafası karıştırdıkça daha çok sorular soruyor. Sorduğu sorular basit ama cevaplar ilginç oluyor. 




          Peekay Hindistan da çok içenlere verilen bir takma isimmiş, Filmin ismi nedeniyle Amir Khan’ın sarhoşu canlandırdığı düşünülerek Müslümanlar tarafından büyük tepkiler almış bu yüzden adı kısaltılarak PK olarak değiştirilmiş. Ayrıca Hindistan İnsan Hakları ve Sosyal Adalet Cephesi tarafından müstehcenliğe teşvik ettiği iddiasıyla dava edilmiş.(ki bende aynı fikirdeyim) Hindistan’da büyük tepkiler toplamasındaki bir diğer nedense toplumsal bir sorun olan, din. Bilindiği üzere Hindistan da birçok din var(Hinduizm, İslamiyet, Sihizm, Budizm, Hristiyanlık gibi) ve PK ile bu dinler (din tüccarları aracılığıyla) ciddi bir şekilde eleştiriliyor.  Filmin en sevdiğim ve takdir ettiğim kısmı filmdeki dürüstlüğüyle ortaya çıkan Müslüman genç karakterin İslamiyet’i diğer dinlerden bir tık öne taşıması oldu. Filmde en üzüldüğüm sahne ise Baysa'nın ölmesi oldu. En beğendiğim replikler ise şunlar oldu;

‘Sürekli "sadece bir tanrı var." diyorsun. Bense hayır diyorum. İki tanrı var. Biri bizi yaratan, Biri de sizlerin yarattığı.’

‘bizi yaratan tanrıya inanın. O’na güvenin.
kendi yarattığınız sahte tanrıları ise yok edin.

‘Bu gezegen o kadar küçük ki dışarıda daha büyük milyonlarca gezegen var.
Sizse bu küçük gezegende, bu küçük şehirde, bu küçük odada oturup
bütün evreni yaratan Tanrı'yı korumak mı istiyorsunuz?
O’nun korumanıza ihtiyacı yok.
O kendisini koruyabilir.’

          Filmin ilk yarısındaki espri anlayışını (özellikle dans eden arabaları) gereksiz bulduğumu belirtmek isterim. Nedense film kadrajında espri anlayışımız bunun üzerine bir türlü çıkamıyor. Ancak bunlara rağmen içerdiği mesajlar ile yeniden izleme listeme girdi. Beğenenler olduğu gibi beğenmeyenlerde elbette ki vardır. Ancak ben filmin tamamını izlemeden karar vermeyin derim. Şimdilik sağlıcakla kalın :)
                                  
                                                                 Kübra EMEKTAR

Filmi izlemek için tıklayınız

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder