Yukarı doğru atılan bir taşın muhakkak yere düşeceğini
herkes bilir. Buna sebep olan yerçekimidir. Ancak hayatımızı
güzelleştiren ya da mahveden isteklerimizi ya da korkularımızı çeken o muhteşem
yasayı bilmiyoruz. Düşüncenin mıknatıs gibi çekim gücü olan bir kuvvet olduğunu
öğrenmenin vakti gelmedi mi?
Bazıları için saçma bazıları için abartı bazıları için ise
büyülü. Bir fizik mühendisinin ağzından dinlemenin inandırıcılığı ile yaptığım
araştırmaların sonuçlarını sizlerle paylaşmadan edemezdim. ‘The Secret’
kitabını kaynak olarak kullandığım bu yazımı yalnızca ön yargısız okumanızı
istiyorum. Kütle çekim yasası ile hayatınızı değiştirmeye var mısınız?
Çekim yasasını dev bir fotoğraf makinesi olarak
düşünebiliriz. Her an düşündüğümüz ve hissettiklerimizin fotokopisini çekip
aynısını bize gönderen bir makine. Öyleyse hayatımızı değiştirmek için bu
makinenin bize gönderdiklerini, dolayısıyla kendi düşüncelerimiz değiştirmemiz
gerekiyor. Gözlerinizi kapatın ve 10 saniye boyunca bir şey düşünmemeye
çalışın. Bunu henüz başaramadım. Bu düşüncelerimi kontrol edemediğimi ve bu
kontrol edemediğim şeylerin benim hayatım olduğunu söylüyor. Bunu sağlayabilmek
için sık sık bu alıştırmayı yapmam gerekiyor.
Bizler frekans yayan elektromanyetik varlıklarız. Sadece
bizim yayınladığımızla aynı frekansta olan şeyler bizim hayatımıza girer.
Frekansınızın kanıtı, her an karşılaştığınız insanlar, olaylar ve koşullardır.
Hakkınızda kaç kişi olumsuz düşünürse düşünsün, siz mutluysanız kötü düşünceler
size asla ulaşamaz çünkü siz başa frekanstasınızdır. Siz frekansınızı onların
olumsuz frekanslarına düşürmedikçe kimse hayatınıza olumsuzluk getiremez.
Düşünceler ve duygular aracılığıyla varlığınızın frekansını artırmaya çalışın. Frekansınızı
evrenle uyumlu hale getirin. Evrenin frekansı saf iyiliğin frekansıdır. İyi
şeyler almak için iyilik frekansına girmelisiniz. Bu iyilik frekansına bağlı
kalmak için iyi şeyler düşünün iyi şeyler söyleyin ve iyi şeyler yapın.
Minnet olmadan çekim yasası ile hiçbir şeyi başaramazsınız. Hayatınızdaki
müthiş şeylerin farkına varın. Bugün televizyon izlerken elektrik
kesilmedi, dişlerinizi
fırçalayabildiniz, uyuyabildiğiniz bir yastığınız vardı. Radyo dinlediniz, cep
telefonunuzu kullandınız. Hava, güneş, gökyüzü hepsi için şükredin. Mutluluk ve
düşlediğiniz hayatla aranızda yalnızca iki kelime var ‘Teşekkür Ederim’…
Sahip olduğunuz şeylere değer vermek çekim yasasını zekice
kullanmaktır. Pırıl pırıl arabalar sahiplerinin onlara değer verdiğinin
kanıtıdır. Çok pis ve dağınık arabalar değer görmez. Sahiplerden biri daha iyi
arabalar çekerken diğeri daha değersiz arabalar çeker. Sahip olduklarınıza
verdiğiniz değer istediklerinizi size getirir.
‘Verecek param yok ama olunca vereceğim’ diye
düşünüyorsanız, hiçbir zaman olmayacak. Bir şeyi çekmenin en hızlı yolu onu
başkasına vermektir. Ne kadar ve nerede olduğu önemli değil, sadece verin!
Fransız psikolog Emile Coue 1900’lerde iyileşmede pozitif
düşünceleri kullanmanın öncüsü oldu. Başarılı iyileşme yöntemlerinin bir
parçası da hastaların her gün bu bilinç önermesini uygulamasıydı; “her gün, her
şekilde daha da iyiye gidiyorum.” Kelimeleri güçlü kılan onlara yüklediğimiz
enerjidir. Hayatınızdaki bir durumu tarif ederken korkunç, şok edici, berbat
gibi güçlü kelimeler kullanırsanız aynı derecede güçlü bir frekans
gönderirsiniz. Gerekli olan istediğiniz ile ilgili güçlü kelimeler etmek,
istemediklerinizle ilgili ise güçlü kelimeler etmemek. ‘Eğer’ kelimesinin şüphe
dolu güçlü bir frekansı vardır. İstediğiniz şeyler için ‘eğer’i kullanıyorsanız
istediğiniz şeyin size ait olduğuna inanmıyorsunuz demektir. Şüphe yayarsanız
çekim yasası size istediğinizi vermez.
Farkında olsanız da olmasanız da bugün evrenin kataloğundan
yarın için sipariş veriyorsunuz. Bugünkü baskın duygu ve düşünceleriniz
otomatik olarak yarınki hayatınızı belirleyen bir frekans yayınlıyor. Şimdi ve
günün geri kalanında kendinizi iyi hissedin ve yarınlarınızı muhteşem kılın.
Görmek için inanmanız gerektiğini bilmelisiniz.Yasayı
kullanmak için gerekli olanları özetlediğim yazımın tamamını tırnak içine
aldığımı varsayın, hepsinin sahibi Rhonda Byrne..
Zehra TOPAL